San'at

                                                                            San'at

Sadece senin gezdiğin bahçede çiçek açmaz, bizim yaşadığımız yerde de sayısız bahar gizlidir. Sen istersen kolumuzdan tutarak bizi çek, dağda gezen ayaklar düz caddede incinir.

 Sen kubbesinde ince bir mozaik aramak için kırk asırlık mabedin içini gezersin, bir parça yeşil çini görmek bizi heyecanlandırır.

 Sen çiçekli bir sahnede beyaz kelebeği izlerken, benim içim derinden titrer. Bu hareketler seni etkiler. Ancak bizim kalbimizi oynatan, toprağa sertçe vuran ve dağ gibi duran bir zeybeğin diz vuruşudur.

Fırtına gibi orkestra sesleri bir ürpertiş getirir senin sinirlerine, acı çekenlerin acıklı nefesleri bizim için en hüzünlü müziktir.

Sen yabancı bir şehirde bir kadın heykelini uzun uzun incelemekten zevk duyarsın. Bizse bir köylünün asla eğilmeyen, güçlü belini görünce zevk duyarız.

Başka san'at bilmeyiz karşımızda Anadolumuz daha yazılmamış bir destan gibi dururken. Biz seninle bu yolda türküler söyleyerek giderdik, artık yolumuz ayrılıyor sana uğurlar olsun.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dülger Balığının Ölümü Hikaye Haritası

Dijitalleşmenin Tarih Araştırmaları ve Yazım Süreçlerine Olumlu ve Olumsuz Etkileri